vurmak

vurmak
vurmak <-ur> (-i -e) schlagen A an, auf, in A; einschlagen (z.B. Nagel in A); den Weg einschlagen zu, nach D, zugehen auf A; klopfen (z.B. Herz; an die Tür); schießen (auf einen Vogel), treffen A, abschießen A, erschießen A; fam multiplizieren (z.B. ikiyi dörde 2 × 4); krank machen A, schlagen auf A; fam einen heben; z.B. Arm sich (D) stoßen an D; Farbe auftragen auf A, anstreichen A; Kälte schaden (dem Obst); Licht dringen in A; im Lotto gewinnen, einen Treffer erzielen; Sonne direkt scheinen (ins Gesicht); MED Spritze geben D; Stempel setzen auf A;
vur emri Erschießungsbefehl m;
ateşe vurmak etwas aufs Feuer stellen;
ayağını (güm güm) yere vurmak mit dem Fuß (heftig) aufstampfen;
dışarıya vurmak nach außen dringen;
dişleri birbirine vurmak mit den Zähnen klappern;
-in ateşi başına vurmuş fig er/sie spinnt;
sola vurmak (nach) links abbiegen;
-i şakaya vurmak ins Lächerliche ziehen A;
-e yama vurmak einen Flicken aufsetzen auf A;
-i zincire vurmak in Ketten legen A;
vur aşağı tut yukarı nach langem Feilschen;
vur abalıya immer auf die Kleinen

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüze vurmak — yüzüne vurmak Fakat politikada kabahatleri yüze vurmak yoktu. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kulaktozuna vurmak — kulağın tam üstüne vurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • prangaya vurmak — ayağına pranga bağlamak, zincire vurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tekme atmak (veya vurmak) — 1) ayakla bir yere sertçe vurmak Kafama bir tekme vurdular, bir şeyler söylenerek bırakıp gittiler. M. Ş. Esendal 2) çifte atmak 3) ihanet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tos vurmak — alın veya boynuzla vurmak, süsmek Bir tos vurduğu gibi kapıyı darmadağın ederek fırlıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kelepçeye vurmak — kelepçe vurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • voli vurmak — argo vurgun vurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vurgunu vurmak — vurgun vurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ... damgasını vurmak — (birine) biri için kötü bir yargıya varmak Fakat gel gör ki insana aşüfte yahut hırsız damgasını vurmak için bu kâfi değildir. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dem vurmak — (bir şeyden) bir şeyden söz etmek, konu açmak Amerika nın, er geç savaşa katılacağı ihtimalinden dem vurmak hayli zor bir işti. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”